4 Şubat 2011 Cuma
Bye Bye Türkçe!
Yazımın başlığını Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun aynı isimli kitabından aldım. Uzun zamandır yazmayı planlıyordum bu yazıyı, çünkü uzun yıllardır Tükçenin gidişatını derin bir üzüntü ve sinirle seyredip olanları hazmedemiyorum. Bu yüzden de bir şeyler yazmak istedim.
Öncelikle üniversitelerdeki İngilizce eğitimlerin, özel okullardaki ağırlıklı yabancı dil derslerinin, hepsinin bir hikaye olduğu ve insanların her şeyden önce kendi ana dillerini en iyi şekilde bilmeleri gerektiği gerçeği ne zaman fark edilecek merak ediyorum. Bahsettiğim şey de atla deve değil, ağzımızdan çıkan ilk sözcüklerden beri konuştuğumuz, çok basit bir alfabeye sahip dilin kurallarını doğru şeklini öğrenmek. Bunu bile yapmaktan aciziz işte; benim 650 kişilik facebook listeme bile en fazla 150 kişi vardır bu bilince sahip(Ondan bile şüpheliyim). Peki nasıl bu hale geldik? Küçükken hepimiz yaptık bu hataları, moda sandık "v" yerine "w" yazmayı, "k" yerine "q" yazınca daha havalı olacağız sandık, tek harfle "ş" yazmak yerine "sh" yazarak ne amaçladık onu bilmiyorum ama sonuç olarak cahilliğimizden, küçüklüğümüzden bu hataları çoğumuz yaptık. Ama artık o küçük orta okullu liseli çocuklar değiliz ve taşıdığımız "üniversiteli öğrenci" statüsüne hiç mi hiç yakışmıyor bu bilinçsizlikler. Yakın arkadaş çevremde bile Türkçe bir kelimeyi yazmak için "w" kullanan ve belli edemesem de bu davranışlarına sinir olduğum o kadar çok kişi var ki, umarım bu yazıyı okuyup belki birazcık da olsa silkelenip yaptıkları amaçsız şeyden vazgeçerler. Bu furya cep telefonlarının küçük yaşta hepimizin eline düştüğü dönemlerde başladı aslında, şimdiki gibi mesaj paketleri yoktu o zamanlar. Mesaj atınca da epey bir kontörümüz gidiyordu o yüzden anlatmak istediğimizi kelimelerin sesli harflerini yazmadan anlatır, bir mesaj boyutunu aşmamaya çalışırdık. Ortaya da şöyle komik şeyler çıkardı; "Sni ck sewiorm,optm cnm grsrz by". Gördüğünüz gibi epey bir malzemeden çalardık ama yazılan İngilizce harfleri saymazsak kısaltmak için, harçlıklarımızla aldığımız değerli kontörlerimizin bitmemesi gibi bir amacımız vardı en azından. E iyi de şimdi herkesin 5000 tane mesaj hakkı var, o zaman "Ne bu kısaltma çabası, nereye ne yetiştiriyorsun, o harflerin hepsini adam gibi yazsan ölür müsün be kardeşim?" diye sormazlar mı adama? Ben soruyorum da çoğu zaman karşımdaki insanın bunu algılayacak olgunluğa erişmediğinin farkında olduğumdan içimden sorup sessiz sessiz bağırıyorum zihniyetine. Mesajlarda durum böyle de internet ortamında tüm harfleri yazanların bile durumu vahim. En en sinir olduğum şeyi bıkmadan usanmadan yapıyorlar, yapıyorsunuz; HANGİ "DE", HANGİ "Kİ" AYRI YAZILIR 10 KÜSÜR SENEDİR NASIL ÖĞRENEMEDİNİZ ARKADAŞ! Hiç mi utanmıyorsunuz üniversiteye gelip, şakır şakır İngilizce konuşup biraz argo olacak ama kazık kadar olmuş halinizle kendi ana dilinizin çok basit kurallarını ilkokuldan beri öğrenenemiş olmaktan? Hiç mi umrunuzda değil? Ağır olacak belki ama isterse yükseldikçe yükselsin kariyeri, bilsin 5-6 yabancı dili, kendi ana dilini bilmiyorsa bir insan asla hak etmiyordur sahip olduğu yüksek mertebeyi. Üstelik bu öyle matematik gibi anlamıyorum yeteneğim yok kafam basmıyor gibi bahanelerle kaçabileceğiniz bir alan değil, konuşmayı biliyorsan hatta bazen susmayı bile bilmeden, kuralını da bilmen gerekmez mi? Yine de hiçbir şey için geç değildir, benim haddime değil bunları öğretmek elbette ama bu yazıyı okuyup beynini kullanmadan sadece kızıp saldırmak yerine, gerçekten hayatını ve yaşama amacını sorgulayan insanlar da olur da her şeyden önce kendilerine olan saygılarıyla belki varsa bir eksikleri bir yerinden tutup düzeltirler diyerekten faydalı olabileceğine inandığım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
-ki eki ve ki bağlacı:
* "-ki", sıfat yapan ve zamir yapan ek görevinde olduğunda bitişik yazılır
"Seninki benimkinden daha güzel." (Bu cümlede -ki, zamir yapan ektir, bunu anlamanın pratik bir yöntemi de -ki ekinden sonra -ler çoğul ekini getirdiğimizde cümlenin anlamının bozulmamasıdır. "Seninkiler benimkilerden daha güzel." )
"Dolaptaki meyveler bozulmuş." (Bu cümlede -ki, sıfat yapan ektir, eklendiği kelimeye "hangi" sorusunu yönelterek ayırt edebiliriz. Ayrıca eklendiği kelimeyle sonrasındaki kelime arasında sıfat tamlaması kurar.)
* "ki", cümlede bağlaç görevindeyse daima ayrı yazılır. Ek olan "ki"lerden ayırmak için cümleden çıkartıp, cümlenin anlamında bozulma olup olmadığına bakabiliriz. Bağlaç görevindeyse cümlenin yapısında bir daralma olsa bile anlamı bozulmaz.
"Farzet ki ölümden sonra hayat var." ("ki"yi çıkardığımızda cümlenin anlamı değişmiyor.)
"Sen ki hayatımdaki en değerli varlıksın."
"Şimdi anlıyorum ki, hayat bir oyundan ibaretmiş"
ÖNEMLİ!: Mademki,halbuki,oysaki,çünkü,sanki… sözcüklerindeki ‘ki’ ler bağlaç olmasına rağmen kalıplaştığı için bitişik yazılır.
~ "de" ya bağlaçtır ya da bulunma durum ekidir.(Hani şu -i,-e,-de,-den grubundan, hatırladınız mı?)
Bağlaç olan de ayrı yazılır ve "ki"de olduğu gibi cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamında bozulma olmaz.
"Partiye o da gelecek mi?" ("Partiye o gelecek mi?" desek de temel olarak anlam aynı, bozulma olmaz.)
ÖNEMLİ!: Bu bağlacın sadece "de,da" halleri vardır, kendi kendinize kelime uydurup "te, ta" yazıp komik duruma düşmeyin. Bu bir ek değil sözcüktür, siz hiç "te, ta" diye sözcükler gördünüz mü?
Bulunma durum eki olan -de cümleye bitişik yazılır. Eklendiği sözcüğün son gecesindeki ünlü ve ünsüz özelliklerine göre "-de, -da, -te, -ta" biçimlerinden hangisi uygunsa o şekilde yazılır.
"Evde unuttuğum kitaplarımı getirebilir misin?" (Bu cümleden "de" çıkartıldığını "Ev unuttuğum kitaplarımı getirebilir misin?" gibi anlamsız bir cümle oluşuyor, dolayısıyla "-de", bulunma durum ekidir ve daima birleşik yazılmalıdır.)
"Çocuklar parkta oynuyorlardı"
Bu konuda güzel bir yazı ve birkaç site buldum, bir göz atmak isterseniz buyrun:
http://www.milliyet.com.tr/2000/07/23/yasam/zhal.html
http://www.dahianlamindakideayriyazilir.com/
http://www.byebyeturkce.com/anasayfa.htm
Bahsetmem gereken bir şey de yazımın başındaki "w,q" gibi harflerin kullanımıyla oluşan bozulma sanıyor musunuz ki sadece Türkçede yaşanıyor. "my" yerine "mah" diyen kişilerin bizdeki neye özendiği belli olmayan özentilerden ne farkı var ki? İnsanlar neden kimseye fayda sağlamayan farklılıklarla kendilerini ispatlamaya çalışırlar? Var mı yorumu olan?
Amacım kesinlikler ders vermek değil, sadece çok sevdiğim ve bunları bilmemeyi yakıştıramadığım o kadar çok insan var ki, belki bu konudaki farkındalıklarını arttırmada benim de bir yardımım olur diyerek bu yazıyı yazdım. Umarım ulaşması gereken yerlere ulaşır da bundan sonra facebookta, mesajlarda, orada burada w'ler, q'lar sadec ait oldukları Türkçe dışındaki dillerdeki cümlelerde yer bulurlar. En azından gerçek Atatürk gençliğinin özelikle böyle zor günlerde O'na bağlılığını anlatmak için yapabileceği, 10 Kasım'larda profil fotoğrafına Atatürk resmi koymaktan daha önemli, daha gerçek şeyler olmalı diye düşünüyorum. Bu dile sahip çıkmaksa, yapılabileceklerden çok basit ama en temel olanlarından biri!
Duyarlı olacağınıza, en azından elinizden geleni yapacağınıza inanmak istiyorum, mutlu kalın, sevgiyle kalın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blogun ve ilk yazın hayırlı olsun diyorum öncelikle. :) Kaygılarında kesinlikle haklısın. Bir hayli atarlı giderli yazı çıkmış ortaya. :) Böyle bir yazının ardından yorum yapmak da sıkar hani. :D "Bu -de bitişik miydi ayrı mıydı ya? :/" :D
YanıtlaSilBirkaç naçizane tavsiyem olacak sana. Yazarken yazıyı paragraflara ayırarak yazarsan takibi daha kolay olur. Bir de çok uzun cümleler kullanmazsan yazının daha anlaşılabilir olur. Örneğin: " Yine de hiçbir şey için geç değildir, benim haddime değil bunları öğretmek elbette ama bu yazıyı okuyup beynini kullanmadan sadece kızıp saldırmak yerine, gerçekten hayatını ve yaşama amacını sorgulayan insanlar da olur da her şeyden önce kendilerine olan saygılarıyla belki varsa bir eksikleri bir yerinden tutup düzeltirler diyerekten faydalı olabileceğine inandığım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. " gibi...
Kolay gelsin :)
Çok teşekkür ederim tavsiyelerin ve yorumların için, artık daha kısa cümleler kurmaya çalışacağım. Paragraf konusuna gelince ben paragraf başı yapmama rağmen blogda çıkmıyor, ya da onun da bir ayarı var ben bilmiyorum :)Teşekkür ederim tekrar.
YanıtlaSilTercüman oldun düşüncelerime bebek.O kadar sinirleniyordum ki şu yazı yazmayı bilmeyen insanlara.Şimdi bunu güzelce paylaşalım da herkes bilsin.E örnek bile var,daha ne olsun ! =)
YanıtlaSil-iyor ekinden koparılan 'r' harfine de bi el atsan, onları kavuştursan İremciğim:) geliyom gidiyom.
YanıtlaSil