Bu akşam için çok başka planlarım vardı aslında. Çok değerli güzel hatunları evime atıp hep beraber eğlencenin, muhabbetin, yiyip içmenin, trivial pursuitin, tabunun, karşı cinsin kulaklarını çın çın çınlatmanın dibine vuracaktık. Ama rahatsızlanan abim ve Pnar ablanın kalmak üzere sıcak yuvamıza gelmeleri nedeniyle bu akşamki bu güzel planımızı yakın bir tarihe ertelenmek zorunda kaldık. E plan ertelenince de benim uyanır uyanmaz odamı toplama, çıkıp alışveriş yapma planlarım için hevesim kaçmış bulundu, bütün günü evde pijamalarla geçirmiş bulundum. Ama canım dizilerim "Lie to me" ve "Fringe" sayesinde durgun halime ara ara dur diyebilim. Yerleri çok ayrı bende. Hiç dışarıya çıkmadan geçirdiğim bu miskin günüme renk katan bir başka etkenden bahsetmek için de bir kaç satır bir şey yazmak geldi içimden.
Katie Melua, 1984 Gürcistan doğumlu ama daha sonra İngiliz vatandaşlığına geçen, yumuşacık sesli, şarkılarını bıkmadan, her modda dinleyebildiğim yetenek insanı. Sesini çok geç dinleme fırsatım oldu, ama tüm albümlerini baştan sona çokça dinleyerek bu geç kalmışlığımı biraz olsun telafi etmişimdir diye umuyorum. Bu akşam da dizi seansı bitip bir şeyler çizerken fonda o çalsın istedim. Bu sefer daha bir başka dinledim şarkılarını. Sözlere, teker teker enstrumanlara, nüanslara daha bir dikkat kesildim ve bir kez daha çok sevdim. Sesinde dinlendiren bir şeyler var. Dinlerken sanki kulağınıza eğilmiş doğrudan size söylüyormuşçasına etkisi altına alıyor insanı. Ayrıca pek çok yetenekli şarkıcının aksine sadece yeteneğini göstermek için söylemiyor şarkıyı, öylesine hisli, öylesine yaşıyor ki söylerken, bir süre sonra onu fonda dinleyemez oluyorsunuz. Çünkü o, sesiyle üzerinizde hipnoz etkisi yaratıp, çoktan tüm dikkatinizi üzerine çekmiş oluyor, yani fazlasıyla ön plana çıkıyor. Açıkçası bunu fazlasıyla da hak ediyor. Eğer kendisini daha önce dinlemediyseniz, şiddetle tavsiye edilir. Sanıyorum ki pek pişman olan olmaz.
Biraz şarkılarından bahsedecek olursak mesela bir Cure şarkısı olan "Just like heaven"ı, benim için orjinalinden daha sevilesi halde yorumlamış kendisi. Hangi videosunu paylaşsam karar veremedim, abartısız her biri öyle güzel ki. Şarkıları gibi klipleri de izlenilesi. En sevdiğim şarkıları şimdi aklıma gelenlerden "Spider's Web", "Piece by piece", "Nine Million Bicycles", "Shy Boy" ve "I cried for you" olmakla birlikte abartmamak adına sadece bir klibini paylaşmayı yeterli buluyorum. Beğenen olursa zaten çağımız internet mucizesi sayesinde diğerlerini de bulmak kolay :)
NOT: Bir de Cemre ponpondan aldığım tarifle yaptığım tarçınlı minik kurabiyeler çok leziz oldu.( Seninkiler kadar güzel olmasa da Cemre:) ) Yapınca resmini koyacağım demiştim, unuttum sanmayın. Bu gün geleceksiniz diye size yapmıştım oysa ki :( Ve son paragrafı yazarken tabağa dizdiğim kurabiyeler artık yok, bu gün yaklaşık 25 tane yemiş olduğumu düşünürsek... Neyse ki metabolizmam hala hızlı çalışıyor :)
Hepinize renkli, tatlı bir hafta sonu diliyorum. Müzikle kalın, mutlu kalın :)
ooiiiyy pompiiiş!! ellerinde sağlıık emin ol benimkilerden daha güzel duruyorlar, çok estetikler ve en azından tam yuvarlaklar:)) Bir dahaki sefere tadarız beraber, kesin yami yami olmuştur:):)
YanıtlaSil