25 Ocak 2011 Salı

Jehan geliyor a dostlar!

Küçükken hep kendimize model olacak, ya da hayran olan diğer insanlarla birlikte kendimizi "fan" grubuna ait hissedeceğimiz birileri olurdu. Spice Girls mesela; 80ler sonu doğan neredeyse her kızın, ilkokul çağında daha doğru düzgün ingilizce bile bilmezken şarkılarını geveleyip dans ettiği Baharat Kızlar furyası epeyce uzun süre dünyayı sallamıştı. Benim en deli fanlık kavramım o yıllarda yaşandı sonra büyüdükçe de kalmadı zaten. Aklı başında insanoğluna da asla yakıştıramam ne bir sanatçıya tapmayı, ne bir takıma fanatiklik boyutunda bağlı olmayı, ne de sigaradır odur budur birşeylere bağımlı olmayı. Çünkü kimse tapılmayı hak etmiyor edemiyor. Bir sanatçı vardır mükemmel şarkı söyler, mükemmel işler yapar, çok da yakışıklı/güzeldir belki, tamam hayran ol da tapma, takdir et, yine de sorgulamadan beğenme önüne her koyduğunu. O da bir insan, her yaptığı mı güzel, her hareketi mi doğru, hiç mi saygını sevgini hak etmeyecek bir şey yapmıyor bu insan, ya da sen mi çobanın her dediğini sorgulamadan yapan koyunlar gibi ona tapmayı görev mi bildin diye sorarlar insana. Kimse sormasa ben sorarım, ben kim oluyorum, hiçkimse, ama nerede başka bir insana sorgusuz sualsiz tapan bir insan görsem üzülüyorum işte. Mesela ben tapmak demeyelim de kendimi bildim bileli hayrandım Sertab Erener'e. En sevdiğim sanatçılar başlığında hep ilk sıradaydı. Yorumu, duruşu olsun, sadece sesiyle, yeteneğiyle tanınması, kendine has, orijinal işler ortaya koyuşu olsun hep oydu en çok sevilen. Onu "rengaaa rengaaa" diye müziği başka yerden alınmış, sözü üstüne uydurulmuş, tamamen ticari amaçla yapılmış şarkılar söylemeden önce bilir severdik biz, saygı da duyardık. Şimdiyse hayranları, milyonlarca saygısız şakşakçıdan oluşuyormuş üzülerek tecrübe ettim bunu. Geçenlerde facebook grubunda gördüm, bir dergi için çekildiği fotoğraflar konmuştu. Baktım benim sevdiğim o doğal, o yüzü boya küpü olmadan, dekolte vermeden de güzel olan, şuh, ve seksi değil içten ve samimi bakan, o sadece sesiyle kolaylıkla yeri göğü inletebilen Sertab çoktan gitmiş, modaya uymuş, sıradanlaşmış. Fotoğrafın altına yorum yazmak geldi içimden, yazdım da ama kendime yakışır, saygılı bir şekilde, keşke zor kadın klibindeki o doğal, masum ama kendini bilen kadın hiç değişmeseydi, böyle büyük bir yeteneğin böyle pozlar verip piyasadaki sıradan yeteneksiz insanlarla aynı pazarlama mantığını benimsemesine gerek yok, eski Sertab'ı özlüyorum gibi bir şeyler yazmıştım. Yazmaz olaydım, Sertab'ı kıskandığım mı kalmadı, 40 yaşına geldiğimde onun kadar güzel olamayacağım mı kalmadı, sanattan ne anladığım mı kalmadı. Kendilerini Sertab hayranı olarak nitelendiren, muhtemelen erovisiondan önce tek bir albümünü bile alıp dinlemeyen insanlar, sanki kendilerine kötü bir şey söylemişim gibi bir anda saldırıya geçti. Kraldan çok kralcı olmanın da ötesindeydi bu komik durum çünkü ben sadece her beyin sahibi insanın yapacağı gibi çok sevdiğim bir sanatçı da olsa beğenmediğim bir şey hakkında fikrimi söylüyordum. Yine insanların ne kadar hoşgörüsüz olduğunu görüp üzüldüm, ama daha da üzüldüğüm Sertab gibi yıllarca hayran olduğum mükemmel bir yeteneğin hayranlarının böyle saygıdan yoksun, tanımadıkları insanlara, hoşlarına gitmeyen bir fikre sahip ve bunu kimseyi rencide etmeden söylüyor diye saldırma hakkını kendilerinde bulan insanlardan oluşmasıydı. Zaten albümlerde de eski tat yok, bir Aslolan Aşktır, Mecbursun, Yara, Lal var mı, ya da o şarkıları söyleyen Sertab şimdi var mı? Nerede Zor Kadın nerede şimdiki "Gözzüm karraaa kalmadı yarraa oldum rengaa rengaaarenk" diyen kadın.
Neyse yine konudan epeyce bir saptım, Jehan diyecektim ben size; Jehan BARBUR! Kendi şarkılarını yazan, onlara kendine has sesi ve bir o kadar kendine has yorumuyla hayat veren, gerçekten insanın kalbine dokunan gerçek bir sanatçı! Hala dinlemeyen var mıdır bilmiyorum ama varsa eğer dinlenmesi şiddetle tavsiye edilir. Sertab'dan ağzım yandı, Jehan'ı üfleye üfleye yiyorum ama gün gittikçe kendisine olan hayranlığım artıyor. Tarihi Hava Gazı Fabrikasında ilk defa canlı izleme fırsatı bulmuştum, şimdi de finallerimin bittiği gün 27 Ocak 2011'de güzel İzmir'imi şenlendirecek, final sonrası bize stres attıracak o güzel sesiyle. Konser Bios'ta olacak, biletler de 20 TL. Biz ponponlar kabilesiyle topluca orada olacağız, bu müzik ziyafetini kaçırmamak lazım değil mi? Hem Jehan'ın fanları da daha seviyeli, saygılı insanlardır kesin, ben onlarla daha iyi anlaşırım eminim :) Şimdi kendisinin tazecik albümü Hayat'tan güzel bir şarkı paylaşayım da ruhumuz bol vitaminli gıdasına kavuşsun. Klibi olmadığından sadece dinlemekle idare edeceksiniz ama sesi sizi olmak istediğiniz yere götürmeye yetecektir eminim.
Mutlu kalın :)

NOT: Albüm kapağındaki uğur böcekleri de beni benden aldı.

1 yorum: